Dolar
32.48
Euro
34.73
Altın
2,337.94
ETH/USDT
3,110.00
BTC/USDT
63,204.00
BIST 100
9,915.62
Politika

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu: Sadece ağaçları değil orman içindeki yaban hayatını da koruyoruz

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, "Biz sanıldığı gibi sadece ağaçları korumuyoruz, orman içindeki her türlü flora, faunayı, yaban hayatını da koruyoruz." dedi.

21.11.2017 - Güncelleme : 21.11.2017
Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu: Sadece ağaçları değil orman içindeki yaban hayatını da koruyoruz Fotoğraf: AA/Mehmet Ali Özcan

TBMM

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu,  "Biz sanıldığı gibi sadece ağaçları korumuyoruz, orman içindeki her türlü flora, faunayı, yaban hayatını da koruyoruz." dedi.

Eroğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığının 2018 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Atık sularla ilgili yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgi veren Eroğlu, sadece Ergene'deki atık su arıtma tesislerini yaptıklarını, bunun da nedeninin atık su arıtma tesislerinin yapımının belediyelerin sorumluluğunda olduğunu ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini Ergene havzası için koordinatör olarak ataması üzerine DSİ kanununda değişiklik yaparak, orada çalışma yürüttüklerini belirtti.

Konya Ovası Projesi'nin (KOP) büyük bir proje olduğunu, proje kapsamında 1 milyon 100 bin hektar alanın sulanacağını vurgulayan Eroğlu, "Esasen KOP'ta şu yapılıyor, bir, başka havzalardan su getirilmesi, iki, sulama sistemlerin damlama veya yağmurlama olacak şekilde modernize edilmesi şeklinde iki proje var." diye konuştu.

Bu iki konuda üç önemli adım attıklarını anlatan Eroğlu, bütün çalışmalar tamamlandığında toplam 750, 800 milyon metreküp suyun Konya Ovası'na akacağını söyledi.

Bakan Eroğlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte "suya uygun ürün deseni" çalışması yaptıklarını da aktardı.

Sulak alanları koruduklarını dile getiren Bakan Eroğlu, 1960'lı yıllarda geçmiş hükümetlerin sıtma gibi hastalıklar nedeniyle sulak alanları kurutmak için çalışma yaptığını anımsatarak, "Ama biz şu anda bütün sulak alanları koruyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Eroğlu, sulakları kurtarmak için yaptıkları çalışmaları anlatarak, 100 sulak alanla ilgili çalışmaların ise devam ettiğini belirtti.

Tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda çalışma grubu kurulacak

Tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda verilen desteğe teşekkür eden Eroğlu, "Bu konuda bir profesör ile görüştük. Tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda bir çalışma grubu kurulması talimatı verdik." dedi.

Bu bitkilerin büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkati çeken Eroğlu, bu konuyla ilgili bakanlıkların da ilgilenmesini istedi.

Suyu çok iyi yönettiklerini dile getiren Eroğlu, bu amaçla yeni bir yapılanmaya gittiklerini, DSİ yanında bütün havza bazında suları idare edecek Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün kurulduğunu, dünyadaki su politikalarını takip amacıyla da Türkiye Su Enstitüsü kurulduğunu, bu kurumların suyla ilgili konuları takip ettiğini söyledi.

Odun dışı orman ürünlerine ilişkin Eroğlu, "Odun dışı orman ürünleriyle ilgili olarak bu güne kadar 125 orman ürününde hasat planı yapıldı, bunlar uygulama planlarına göre yapılıyor ama buna biraz daha dikkat edilmesi lazım. Bazen kökünden alıp götürüyorlar. Meyanla ilgili de çalışma yapıldı." açıklamasını yaptı.

Sulak alanlarda rehabilitasyon

Bakan Eroğlu, sulak alanlarla Konya, Kayseri, Kırşehir, Bursa, Afyonkarahisar ve Tokat'ın da içinde bulunduğu birçok ilde rehabilitasyon çalışmalarının yapıldığını, bazı illerde ise çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Orman yangınlarının 10 günde söndürülmediği iddiasına ilişkin de açıklama yapan Eroğlu, "Biz orman yangınlarını çok kısa sürede söndürüyoruz ama soğutma çalışmaları birkaç günden 10 gün kadar sürebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Göller ve sulak alanlarla ilgili eylem planları hazırladıklarını anlatan Eroğlu, "Göllerdeki su kalitesini izlemek için DSİ Bölge Müdürlüklerinde kontrol laboratuvarları kurduk. Denetliyoruz. Hatta bazı kritik yerlerde online izleme yapıyoruz. Su kalitesi sürekli takip ediliyor." dedi.

"Kesilen ağaçların beş katı kadar boylu ağaç dikilmesine dikkat ediyoruz"

Eroğlu, İstanbul'un yüzde 44'ünün orman alanı olduğunu aktararak, şöyle konuştu:

"Biz sanıldığı gibi sadece ağaçları korumuyoruz, orman içindeki her türlü flora, faunayı, yaban hayatını da koruyoruz. Çok sayıda kanatlı üretiyoruz, yaban hayatını koruyoruz. Geyikler, kelaynaklar gibi nesli tükenmekte olan bazı türleri de koruma altına aldık. Ayrıca kış aylarında hayvanlara yemleme yapıyoruz. Bazı tesislerin yapılması bir mecburiyet halinde. Diyelim ki yol yapılacak, havaalanı yapılacaksa yol ormandan geçiyor. Bunları yaparken biz kesilen ağaçların beş katı kadar boylu ağaç dikilmesine dikkat ediyoruz. Ekolojik köprüler yapıyoruz. Özellikle yol iki taraflı bölünmüşse yaban hayatının birbirine bağlanması için ekolojik köprüler yapıyoruz."

Yaylaları kontrol etmek için yeşil yol yaptıklarına dikkati çeken Bakan Eroğlu, "Yaylalarda kaçak yapıları yıkmaya başladık. Yaylalarda yapılacaksa yapılar, planlı ve yörenin mimarisine uygun bir şekilde yapılacak, beton değil, buna ben de karşıyım." diye konuştu.

Hasankeyf'teki kayalıkların dinamitlenmesi iddiasına da cevap veren Eroğlu, böyle bir şeyin kesinlikle söz konusu olmadığını, yukarı Hasankeyf'teki alanda arazi kaymasının söz konusu olduğunu, buradaki tahribatı tamamen engellemek için ihale yaptıklarını, oradaki tarihi eserleri korumaya çalıştıklarını söyledi.

"Ücretsiz suya var mısınız?" sorusuna Eroğlu, "Ücretsiz demiyorum ben. Çok cüzi bir ücret alınmalı aksi takdirde israf ediliyor." cevabını verdi.

"PKK terör örgütü yangına müdahale eden araçlarımızı yakıyordu"

Doğu ve Güneydoğu'da çıkan yangınlara ilişkin bilgiler istendiğini anımsatan Eroğlu, "Buralarda da yangınlara müdahale ediyoruz ama PKK terör örgütü daha önce buradaki bütün yangına müdahale eden araçlarımızı yakıyordu. Dolayısıyla bazen müdahale edemiyorduk. Doğu ve Güneydoğu Anadolu yangın açısından riskli bölge değil." şeklinde konuştu.

Bakan Eroğlu, Doğu ve Güneydoğu illerinde yanan alanların büyüklüğüne ilişkin bilgi vererek, yanan alanların daha fazlasının o bölgelerde ağaçlandırıldığını vurguladı.

Maden sahalarının rehabilite edildiğini de belirten Eroğlu, bu alanlara fidan dikildiğini söyledi.

Denizli'den Ankara'ya kadar ağaçlandırma yapılmasına yönelik bir soru üzerine Eroğlu, bunun "mümkün" olduğunu ancak genel olarak ağaçlandırılacak bir alanın kalmadığını söyledi. 

Okul bahçeleri, hastane yolları, mezarlıkların hepsini ağaçlandırdıklarını ve vatandaşa da ücretsiz fidan verdiklerini aktaran Eroğlu, "Geçtiğimiz haftalarda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımızla oturduk, konuştuk. Dedik ki 'Bozuk meralar var, hiç mera vasfı yok. Müsaade edin bunları ağaçlandıralım.' Bu şekilde il bazında bir hazırlık yapıyoruz. Topluca bunları bize verecek ve mera olarak kullanılmayan bozuk meraları tamamen ağaçlandıracağız." diye konuştu. 

Eroğlu, meraları üçe ayırdıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Birincisi 'çok iyi mera' bu kesinlikle korunacak. Meraları koruma kanunu var başka maksatla kullanılamıyor. İkincisi 'mera vasfı bozuk fakat hayvancılık açısından kullanılması önemli olanları' da hem Orman Bakanlığı hem de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı buraları ıslah edecek. Üçüncüsü de 'mera olarak kullanılması mümkün olmayan dik yamaçlar, bozkırlar gibi hayvancılık yapılmayan meralar. Bunları toptan alıp ağaçlandırmak maksadıyla bir mutabakata vardık."

Kimyasal gübrelerin ormanların ve tarlaların yakınlarına atılmaması konusundaki çalışmaları tamamlayacaklarını dile getiren Eroğlu, barajlara ilişkin bir soru üzerine Kars Barajı'nın bittiği, Kağızman Barajı'nın temelini attıkları yanıtını verdi. 

Bir başka soru üzerine Eroğlu, sivil toplum kuruluşlarıyla herhangi bir problemlerinin olmadığına işaret ederek, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu'nu hazırlarken bütün sivil toplum kuruluşlarını çağırıp, hepsiyle toplantı yaptıklarını vurguladı.

Fidanların bakımına ilişkin bir soruya ise Eroğlu, "Dikilen fidanların bakımı konusunda haklısınız, talimat verdim. Dikilen fidanların mutlaka bakımının yapılması gerekiyor." dedi.

Hidroelektrik Santrallerine (HES) ilişkin olarak da Eroğlu, HES'leri sadece elektrik üretmek için değil aynı zamanda taşkınları korumak için de yaptıklarını vurguladı.

Bir milletvekilinin, "Orman alanları daralıyor" şeklindeki değerlendirmesinin de doğru olmadığını aktaran Eroğlu, "Neden? Daha önce orman kadastrosu vardı kendi başına çalışma yapıyordu. Biz ilk defa hükümetimiz döneminde orman kadastrosuyla tapu kadastrosunu bir araya getirdik. Şimdi ormanların tapusunu aldık. Bizzat evvelki sene yüzde 80'inin tapusunu ben Orman Genel Müdürüne bizzat teslim ettim." ifadelerini kullandı. 

Eroğlu, orman tapusu ile ormanların koordinatlarının belirlendiğine dikkati çekerek, orman envanter tespitine ilişkin de ilmi bir çalışma yürütüldüğünü ve kayıt tutulduğunu söyledi. 

Yanan alanları başka hiçbir maksatla tahsis etmeyeceklerinin altını çizen Eroğlu, bu konuda milletvekillerine "Bize bir örnek gösterin." diye sordu.

Çamburnu'ndaki orman yangını

Trabzon'un Sürmene ilçesindeki Çamburnu'nda çıkan yangının ardından yapılaşma iddialarının hatırlatılması üzerine Eroğlu, buradaki yangının tamamen örtü yangını olduğunu, ağaçların yanmadığını söyledi. 

Çamburnu'nda milli parklara ait bir tabiat parkı ve orman içinde evlerin bulunduğunu belirterek, buradaki alanın Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, işletmesini yaparak, kira ücreti aldığını anlattı. 

Bir milletvekilinin, "Siz bazı alanları peşkeş çekiyorsunuz." ifadeleri üzerine de Eroğlu, "Kati suretle biz de bütün alanlar ihaleyle yapılıyor, açık, şeffaf. Bizim bakanlıkta her şey şeffaftır. Onu özetle vurgulamak istiyorum." yanıtını verdi.

Eroğlu, Çamburnu'yla ilgili yanan alanı fotoğraflarla göstererek, tabiat parkının yanan alanla hiçbir ilgisi olmadığını bildirdi. 

Sınırları aşan suların önemine değinen Eroğlu, bu amaçla Türkiye Su Enstitüsünün (SUEN) kurulduğunu, çok sayıda uzmanın bu konuda çalıştığını anlattı.

SUEN'in Asya, Afrika ve Avrupa'dan 30 ülkeden 430 yabancı su ve atık su uzmanına eğitim verdiğini ve dünyadaki bütün su politikalarını da takip ettiğini dile getirdi. 

Bir başka soru üzerine rotasyonun "sürgün" olmadığını aktaran Eroğlu, "Bir kişi 15-20 yıl bir yerde çalışınca heyecanını kaybediyor. Bunu adil bir şekilde uyguluyoruz. Eşit oluyor. Talepleri dikkate alarak, puan durumuna göre yapıyoruz." şeklinde konuştu. 

Eroğlu, hayvanlara yönelik şiddete ilişkin bir soruya ise "Hayvanlara yönelik bir kanun tasarısı hazırlandı ama kadük kaldı. Bu konuyu inşallah tekrar ele alırız diye düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı. 

Su kalitesinin önemine de dikkati çeken Eroğlu, İSKİ Genel Müdürlüğü döneminde evinde İSKİ suyunu kullandığını belirterek, "İstanbul'un suyuna güveniyorum. Çünkü çok ileri arıtma tesisleri kurduk." dedi. 

"Bir gram suyun firmalar tarafından satılması söz konusu değil"

HES'lere ilişkin bir soru üzerine de Eroğlu, "HES'lere ilişkin bir gram suyun firmalar tarafından satılması, kullanılması söz konusu değil. Sadece elektrik üretebilir, suyun gücünden istifade ederek." yanıtını verdi. 

Daha sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Türkiye Su Enstitüsünün 2018 yılı bütçeleri kabul edildi.

Muhabir: Zehra Aydın, Yıldız Nevin Gündoğmuş

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.